Misaliperver: Endüstri 4.0 ile Bizi Neler bekliyor?


Endüstri 4.0 geliyor. Buna Türkiye'de hazırlanıyor, hali hazır da Türkiye'de sermayesi olan bir çok yabancı firma hazır.
Görünen o ki hızlı bir dönüşüm olacak. 2025'e kadar bir çok fabrikanın ışıklarını karartmasını bekliyorum.
Baktığınız zaman 4.0'ı; batı dünyası, doğuda ucuz iş gücüyle yükselen bir Çin furuyasını kabullenemediğinden zortlattığını düşündüğümüzde, çokta (ay çevre dostu, ay rahatımızı düşündüler, ay çok güzel değil mi robotlar hizmet edecek, vs.) parantez  içinde belirttiğim gibi bakamıyorum olaya.
Çerçevelerini oluşturan; iot, m2m, yapay sinir ağları, veri madenciliği, bulut bilişim,... Bunlara baktığımızda, doğru teknikler kullanılmadığı taktirde, yani üzerine titizlenilmediği taktirde, yine doğayı ve ekosistemi suistimal etmeye açık olduğunu görebilirsiniz. Eklemek gerekirse, doğayı korumak 2.planda, ilk hedef enerjiyi dönüştürebilecek şekilde kullanalım ki cebimiz de daha çok dolsun. (Mesela araba kazalarını sevmez yeni düzende firmalar, çünkü kaza halinde sana uzun vadede parça satamaz ve aracın sadece yüzde 40'ını geri dönüştürebilir. Lakin şu da bir gerçek ki, yer altında pek de bir ham madde kalmadı)
Sözüm ona, zaten insan elinin değdiği bir şeyin, sadece yarar getirmesini, kimse beklemesin. "Çıkarlar ve benim çıkarım."

Ne var ki; Türkiye'deki Ford, Toyota, Fiat, Renault gibi başta otomotiv devlerinden, suregelim başlayacak olan bu dönüşüme işçi zümre olarak, kaç kişi hazır? Veya sendikalar bu konuda çalışma yürütüyorlar mı? Yahu kimsenin bir yol haritası yok mu bu konuyla alakalı?
Almanya'daki falanca şehirdeki dönüşüm denemelerinde %10,70 civarlarında işsizlik azalmış, lakin biz bilinçli bir toplum değiliz, kaç kişi bilgisayarı açıp kapatıp, YouTube girmek dışında, yahu bu internet sitelerini adamlar nasıl yapıyor diye merak edip google'da araştırdı?
(Gerçi bizde iyi web site tasarımcıları da sadece "tasarımcı", server nedir diye sorsan irim girim edecek adam çok.)
Neyse dostlar toparlayalım, deyim yerindeyse(bir klişe: ) vardır; ekmek aslanın ağzında. O aslanı mumla arayacağımız günler çokta uzak da değil. 
Toplumca farkındalığımızı artırmamız, ayağımızı yorgana göre uzatmayı bırakıp, yorganı biraz uzun, biraz geniş satın almanın zamanının geldiği düşüncesindeyim.

Sendikalar bu konuda araştırma yapmaya başlamalı, süreçle alakalı iş zümrenin farkındalığını artırmaya yönelik çalışmalar duzenlemeliler. İş kur gibi devlet ayağı, kurum ve kuruluşların geleceğe yönelik, populeritesi yükselecek meslekler ile ilgili eğitimler vermeli( öyle sadece word u gösterip, ezelden toplama, çıkarma nasıl yapılır göstermekle olacak iş değil). Bunun dışında işten çıkarmalar olacağı malum, avukatlar ve savcılar karşılarına çıkabilecek davalar için hazırlıklı olmalılar, soruşturma süresince hak yememek için titizlenip, konu hakkında tecrübesi olmadığından, davaları erteleyip duran hakimlerle savcılarla, neyi nasıl savunmasını gerektiğini bilmeyen avukatla da yurumeyecektir bu iş.
Hayatımıza girecek olan bir çok meslek olacak. Şimdiden bunun farkında olup kendimizi hazırlanmalıyız. Birilerine ulaşıp gözünü açabildiysem ne mutlu bana. Görüşmek üzere, kendinize tatlı bakın arkadaşlar. 

Yorumlar